ÖLÜ DENİZ
Deniz seviyesinden çok aşağıda, güneşte kavrulmuş bıı tuzlu dünya Lut’un karısı ile Kral David’in öykülerinin geçtiği yer.
Yeryüzünün en aşağı noktasında, tuz kolonların dingin mavi yüzeyi deldiği bir su uzantısı vardır. Bazı yerlerde tuz kümeleri parçalanan buzdağları gibi suyun üzerinde yüzüyor. Bu neredeyse cansız arazi Lut’un karısının İncil’deki öyküsünün geçtiği Ölü Deniz’dir (Lut Gölü). Günahkar Sodom ve Gomorrah şehirleri yangın ve kükürtle harap edilirken, söz dinlemeyerek arkasına bakan Lut’un karısı bir tuz sütununa dönüşmüştü. Bazı arkeologlara göre bu iki şehir denizin güney sığlıklarında gömülüdür.

Deniz seviyesinin 396 m altındaki Ölü Deniz, Great Rift (Büyük Yarık) Vadisi’nin kuzeyinde yer alan Ürdün Vadisi’nin tabanında uzanıyor. Yarık vadi, Ürdün Nehri’nin yükseklerinde başlayıp Ölü Deniz, Kızıl Deniz ve Doğu Afrika’ya doğru güneye uzanıyor. Göl bazı yerlerde 400 m ya da daha derin ve oradaki göl tabanı deniz seviyesinin altında neredeyse 1 kilometre boyunca uzanıyor.
Arka planda batıya uzanan çorak Judaean Tepeleri ve doğuya doğru İncil’de geçen Moab ve Edom Platolan’na karşı Ölü Deniz, Vadi tabanı boyunca hemen hemen 80 km uzanır ve en geniş noktasında 18 km’dir. Göl, El Lisan (Dil)Yarımadası tarafından ikiye bölünmüştür. İkisi arasında kuzey kısmı daha büyük ve daha derindir; güney kısmı ise ortalama 6 m derinliğinde beyaz tuz kolonlarının göründüğü bölgedir.

Kolonlar, 2 milyondan fazla yıl önce oraya serilmeye başlamış kalın tortu tabakanın en üst katmanıdır. Ürdün ve birçok küçük akarsudan gelen su, 50 derecenin üstündeki yaz sıcaklıklarında, akarsu yatağı üzerinde çamur, kum kaya tuzu ve alçıtaşı tortuları bırakarak buharlaşır. Özellikle nemli kış aylarında her gün 6,5 milyon tondan fazla su Ölü Deniz’eboşalır. Buharlaşma olmasaydı, göl seviyesi her yıl 3 m kadar yükselirdi. Aslında göl seviyesi 20. yüzyılın başlarında biraz iklim değişikliği, biraz da İsrail ve Ürdün’ün sulama amacıyla göle akan Ürdün Nehri ve diğerlerinden su çekmesi sonucu düşmüştü
Ölü Deniz’de gündoğumu, tuzdan oluşumların (altta) durgunluğuna dikkat çeker. Tuz kolonların tepeleri Ölü Deniz’in suları üzerinde sanki kabuklu baca yığıntıları gibi yükselir.

Hayvan ve bitki sayısı sınırlıdır. Yalnızca birkaç tek-hücreli canlı, okyanustan 6 kat daha tuzlu olan bu sularda yaşamlarını sürdürebiliyor. Sürekli buharlaşması, gölün yüzeyini gizleyen kalın bir sis sarmalına yol açıyor. Orta Çağ’daki Arap göçmenler kuşların, sisli buharının zehirli olmasından dolayı gölün üzerinden uçmadıklarına inanıyordu. Ama Tristam’ın Sığırcıkları olarak bilinen böcekler ve göl kıyılarındaki meyvelerle beslenen sığırcık sürüsü bu bölgeye hayat getirir. İsimlerini İngiliz doğa bilimci Canon H. B. Tristam’dan sonra almışlardır.
Ölü Deniz’in İnsan Sağlığına Faydası
Tuzu bir yana Ölü Deniz, potasyum, magnezyum ve brom gibi başka mineraller açısından da zengin. Ölü Deniz’in siyah çamuru deriyi yenilerken, bu minerallerin özellikle deri hastalıkları, kireçlenme ve solunum sorunları gibi türlü rahatsızlıklara karşı doğal terapi sağladığı söylenir. Mineral çıkarma, mumyalama için Mısırlılara yer sakızı satılan MS 4. yüzyıldaki gibi, bugün de ticari geçerliliğini koruyor. Potasyum, tarımı verimlileştirmek için 1930 yılından beri çıkartılıyor.
Çok sayıda kurumuş akarsu yatağı olmasına karşın, yağmur ve nehirler bu bölgede sınırlıdır. Sağanak durumunda akarsular, kaya yüzlerindeki katmanları göle sürükleyen azgın sellere dönüşür.

Ölü Deniz böyle küçük ve neredeyse cansız bir göl için, tarihte şaşırtıcı biçimde büyük bir rol oynamış. Batı kıyısındaki Masada Hisarı Jonathan Maccabeus tarafından inşa edilen kaleyi genişleten Judaea Kralı Büyük Herod’a koruma ve göle hakim bir görüş alanı sağladı. Masada‘nın kuzeyi İbrani Kitabı’na göre Davud’un Kral Saul’un kızgın bir halde kendisini aradığı sırada saklandığı yer olan Ein Gedi (keçilerin membası demek). Ein Gedi, verimli bitkileri ve membalan olan bir vaha; söylenilene göre vahşi dağ keçileri ve leoparlar burada yaşıyor. Daha kuzeyde Qumran yamaçlarındaki mağaralarda, Esseneler -eski bir Yahudi mezhebi- Ölü Deniz Yazmaları’nı sakladı. Bu belgeler, MÖ 3.yüzyılın ortalarından MS 68 yılına uzanıyor ve bazıları topluluğun manasür hayatının günlük kayıtlarını içeriyor.

ULU MASADA
Büyük Herod tarafından yeniden inşa edilen Masada Hisarı Ölü De niz’in güneybatı kıyılarında üstünde yalçın kayalıklara kuruludur. Hacılar. 73’te Romalılar tarafından kuşatılan ve onları köleliğe zorlamak yerine canlarını aldıkları Yahudi isyancıları anmak için Masada’nın yılan benzeri patikasında, yukarı tırmanır.
Hıristiyan keşişler bu şehirde bir kilise kurdu; ancak sonradan Masada enkaz tabakalarının altında kaldı. Daha sonra 1960’larda. arkeologlar Herodun. hamam. havuz ve geniş su deposu olan iki cömert sarayını gün ışığına çıkardı. Yahudi isyancıların yaşadığı hücreleri ayin banyolarını ve dünyanın en eski olduğuna inanılan sinagogları da bulular
Ölü Deniz’deki tuz oranı okyanuslardakinden yaklaşık 6 kat daha yüksektir.
Bu Yazıyı Paylaşabilirsiniz: